Ilk bakışta garip geliyor uzun mesafeleri yürüme fikri. Onlarca farklı seyahat aracı varken neden yürüyerek seyahat eder ki bir insan, adım adım binlerce kilometre yolu yürümenin ne anlamı olabilir ki?
Balkan yürüyüşüne başlamadan önce şehir içinde kısa mesafe yürüyüşleri yapardım. Kimi zaman keyiften kimi zaman ise para kalmadığı için. Kısa süre içinde farkettim ki yürümek kendimle yalnız kalmak için en güzel aktivite. Motosiklet veya araba kullanırken her daim dikkatli olmak gerekir. Otobüsle seyahat sırasında ise sürekli dikkatimiz dağınıktır. Pencereden dışarıyı izleriz, film izleriz, müzik dinleriz vs…
Yürürken etrafa dikkat etmeye veya adımları dikkatli atmaya hiç gerek duymuyor insan. Bu yüzden de kendini dinlemeye, kendiyle vakit geçirmeye fırsat buluyor. Oldukça düşük hızda gerçekleşen bu seyahat esnasında tüm vakit size kalıyor.
Yurtdışında yürümenin en büyük faydası masrafları azaltarak seyahat süresini uzatması. Basit bir denklem var “Vakit = Nakit” Eğer yeterli vaktiniz var ise nakitten tasarruf edebilirsiniz. Böylece düşük bir bütçe ile daha uzun seyahat etme şansınız olur.
Öncelikle seyahat aracı olarak bacaklarımı kullandığım için ulaşım maliyetim bulunmuyor. %90 oranda çadırda konaklamayı ve kendi yemeğimi pişirmeyi tercih ediyorum. Böylece konaklama ve gıda harcamaları da düşüyor. Günlük harcamam 5 € civarında seyrediyor.
Ana yollardan yürümek hem tehlikeli hem de can sıkıcı. Bu sebeple rotamı yerel, köy yolları ve patikaları kullanacak şekilde belirliyorum. Bu sayede bilinen rotaların dışında gerçek yerel halkın bulunduğu, doğal güzelliklerin korunduğu bölgelerde seyahat ediyorum.
Yerel halkın büyük çoğunluğu yabancı dil bilmiyor. Bu sebeple dil öğrenmek zorunda kalıyorum. 5 aylık seyahatim boyunca hikayemi anlatacak, günlük sohbet edecek, ihtiyaçlarımı ifade edecek ve merakımı giderecek yeterlilikte Sırpça ve Arnavutça öğrendim. Böylece insanların hikayelerini dinliyorum, hayatlarına dahil oluyorum.
Attığım her adım keşfedilecek yeni mekanlar, kişiler, hayatlar sunuyor. Geçtiğim yolların her santimini özümsüyor ve tanıyorum. Her sabah yeni bir maceraya uyanıyorum. Acaba bugün yolum nasıl olacak, kimleri tanıyacağım, nerede uyuyacağım diyerek merakla güne başlıyorum.
Hastalık durumlarında ne yapıyorsunuz?Dil yok..Sigorta yok..
Acil durumlar için seyahat sigortam var. Bunu mutlaka yaptırıyorum. Asıl olan hastalanmayı engelleyecek önlemler almak. Ciddi bir durumla şimdiye kadar karşılaşmadım fakat doktorların eğitimleri gereği ingilizceleri genelde yeterli seviyede oluyor. Eğer gerçekten çok ciddi bir durumla karşılaşırsam etrafta çeviri yapabilecek birilerini bulurum diye umuyorum.
merhaba; öncelikle sizi takdir ediyorum. sormak istediğim bir şey var. kendi yiyeceğinizi nasıl pişiriyorsunuz hem de kamp yaparak. yanınızda ocak mı taşıyorsunuz? teşekkürler.
Merhaba;
Genelde çalı, çırpı ile çalışan ocak kullanmayı tercih ediyorum. Kamp için özel yapılmış gazlı kamp ocakları da mevcut. Bunlarla yemek yapmak oldukça kolay.