Coronavirüs Günlüğü 02: Beton Ormanında Sessizlik

Coronavirüs Günlüğü 02: Dün gece sokağa çıkma yasağı başladı. 20:00 – 05:00 arasında sokağa çıkmak tamamen yasak. Yasak başladıktan sonra herkes balkonlardan alkış tutarak sağlık çalışanlarına saygılarını, desteklerini gösterdi. Birkaç dakikalık alkış durduktan sonra şehir gerçekten sessizliğe büründü. Şimdiye kadar bir şehrin bu derece sessizliğe gömüldüğünü görmemiştim, duymamıştım. Akşam 21:00’da balkona çıktım, uzaktan gelen köpek havlamasından başka çıt çıkmıyordu. Şehir orman sessizliğine büründü. Betondan bir orman sessizliği.

Apartmanlarda ışıklar açık, televizyonların sesi kısık, insanların çıtı çıkmıyor. Normalde akşam saatlerinde etraftaki evlerden insanların neşeli kahkahaları, müzik sesleri ya da bir filmin gürültüsü eksik olmazdı. Akşam karanlığında sokaktan geçen gençlerin konuşmaları, bir sarhoşun şarkısı, arabaların motor sesleri de eksik olmazdı. Bu gece hiç birisi yok. Şehrin boğazı düğümlenmiş, ses çıkarmaya hali kalmamış gibi. Sessiz kalabalıklar evde, belki endişeyle belki büyük bir ağırbaşlılıkla olanları izliyor.

Coronavirüs günlüğü

Köyde yaşamanın en sevdiğim tarafı akşam sakinliği. Şehirde büyüdüğüm için olsa gerek, gürültüden bıkmış durumdayım. Köyde akşam saatlerinde evin önüne çıkar, ormanın sessizliğini bozan bir iki kuşun şarkısına kapılır giderim. Huzurun zirvesi. Şehirde benzer bir durum yaşanıyor fakat bu sefer huzur değil endişe yaşatıyor. Şehrin sessizliğini seveceğimi düşünmüştüm, yanılmışım. Bu tür bir sessizliği hayal bile etmemiştim.

Bugün Belgrad Nikola Tesla havalimanı ticari uçuşlara kapatıldı. Bu akşam THY son bir uçuş yapmak için özel izin almış. Türkiye’ye dönmek isteyen vatandaşlar için son şans. Giden gidecek, kalanlar bizimle. Türkiye’ye dönmeyi hiç düşünmedim. Başıma ne gelecek ise burada gelsin. 8 sene önce yola çıktığım ilk gün aldığım bir karar vardı, yolda başıma gelen tüm belalar kabulümdü. Bu kararım değişmedi.

Suya Düşen Planlar

Sırbistan’da coronavirüs salgını başlamadan önce yepyeni kararlar alıp bir köyden bahçeli ev tuttuk. Sera kurup, baharat fidesi, çiçek ve sebze yetiştirip satmayı planladık. Evi tuttuk, gerekli malzemeleri aldık, seranın siparişini verdik ve salgın patladı. Yarın serayı bahçeye taşımam gerekiyor. Sokağa çıkma yasağının kapsamı genişler, şehrin giriş, çıkışlarını kapatacaklar diye endişeleniyorum. Sıradışı bu durumun ne kadar süreceğini kestiremiyorum. Dükkanlar, pazar yerleri, restoranlar kapatıldı. Baharatları satacağım yerler çalışmıyor. Hayat ne zaman normale dönecek, bilen yok.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen moralim yerinde. Modern tıbbın tüm imkanları seferber edilmiş halde. Kısa süre içinde etkili tedavi yöntemi bulunacağından eminim. Alınan tüm bu önlemler sayesinde salgının kontrol altında tutulacağını düşünüyorum. Moralimi yerinde tutmak için haberlerden biraz uzak duruyorum. Bol bol yazmaya, film izlemeye, kitap okumaya vakit ayırıyorum. Başımıza gelen bu belayı iyi yönetirsek kişisel fayda sağlayabileceğimize eminim.

Hastalıkla boğuşan tüm hastalara, özveriyle çalışan tüm doktor ve hemşirelere, temel ihtiyaçlarımızı karşılamamız için bu riskli dönemde işinin başında olan tüm işçilere sevgilerimi, saygılarımı, minnet duygularımı sunuyorum.

Yazının sonunda sizi İngiltere’nin kuzeyine, karlarla örtülü Cairngorms milli parkına davet ediyorum.

19 Mart 2020, Belgrad

CEVAP VER

Yorumunuz
Adınız

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.